Kaderiniz Yükselen Burçta Saklı
Yükselen burç, doğduğunuz andan itibaren etkilidir ama olgunluk yaşı dediğimiz doğum haritanızda Satürn’ün Satürn ile kavuştuğu andan (bu kişiden kişiye değişen 28-30 yaş aralığıdır) itibaren hayata daha fazla katılmaya başlarsınız.
Sizlere, astrolojide batı, doğu, kuzey, güney, Hint, Çin fark etmeden en önemli noktamız olan “Yükselen Burç’tan” bahsetmek istiyorum.
Yükselen Burç nedir? Doğduğunuz anda doğum yerinizin doğusunda, ya da başka bir şekilde söylemek gerekirse, güneşin doğuş istikametinde ya da yine başka bir ifade ile, biri tam doğarken başınızı doğuya çevirdiğinizde ufukta yükselen takım yıldıza yükselen burç deriz. Dünyanın ve burçlar kuşağının arasındaki ilişkinin dakikalar içindeki hareketi sebebi ile yükselen burç değişken bir değerdir. Bu sebeple sağlıklı astrolojik gözlemlerde doğum tarihinizden sonra önemli olan doğum saatinizin kaç olduğudur. Bunun için ancak ( +, – ) 4 dakika tolerans tanınabilir.
Hareketlerin uzay ölçeğindeki boyutuna bakarsak ufak bir hatırlatma yapalım. Güneş bile, çevresinde döndüğü galaktik merkezin etrafında hızla hareket etmektedir. Bir çocuk doğumu esnasında, doğumun gerçekleştiği an içinde yaşanan dakikalar boyunca hem güneş bulunduğu yerde, dünya hem kendi çevresinde hem güneş çevresinde yer değiştirir. Hareket ve sonuçlardaki değişimler kaçınılmazdır. Tüm bu hareket dakika dakika yükselen burcun derecesini değiştirir.
Dünyada Psikiyatr Carl Gustav Jung ve Dane Rudhyar’ın öncülük ettiği psikolojik tabanlı astroloji ekolünde, yükselen burç; insanın evren içindeki ifadesini anlatması açısından çok önemlidir. Martin Schulman’ın söylediği gibi; karma ve reenkarnasyondan da çıkış noktamız ve hayat amacımızdır. Öyle ki, asıl doğum dediğimiz anne kordonu ile çocuğun ayrıldığı andır ve o anki yükselen burç derecesi önemlidir. Batı ve gerçek anlamda astrolojiyi iyi kullanan Asya ülkelerinde çok bilinmekle beraber, hala ülkemizde astrologların yeterince bilgi sahibi olmaması sebebi ile falcılık gözü ile bakılan astrolojinin, en özel noktalarından biridir.
Psikolojik tabanlı devinimlerimizde, astrolojik eş zamanlılıklar ile doğru orantılı çalışır. Bir insan doğduğunda kendine ait özel noktası olan yükselen burcu, ay burcu, güneş burcu ve diğer gezegenlerin yerleşimi ile oluşan bir gökyüzü tablosu mevcuttur. Bu gökyüzü tablosuna horoskop deriz. Horoskop doğduğunuz anın göksel bir haritasıdır, fotoğrafıdır. Şöyle düşünün. Bir gün içinde sizinle aynı güneş derecesinde binlerce insan doğar. Sizin de doğduğunuz bir kaç saat aralığında da yüzlerce insan doğar, ama yükselen burcunuz sizin doğduğunuz an ve doğum yerinize ait bir derecedir. Size özeldir. İkiziniz ile aynı ameliyathanede doğsanız bile aynı batından çıkmış olmanıza rağmen sayısız değişken nedeni ile yükselen burcunuz değişebilir. Ruhsal ana kimliğinizi ve ana kişiliğinizi gösteren şey, yükselen burcunuzdur.
Yükselen burç, doğduğunuz andan itibaren etkilidir ama olgunluk yaşı dediğimiz doğum haritanızda Satürn’ün Satürn ile kavuştuğu andan (bu kişiden kişiye değişen 28-30 yaş aralığıdır) itibaren hayata daha fazla katılmaya başlarsınız. Karakterinizdeki farklılık ve seçimleriniz iyiden iyiye görünür hale gelir. Bu döngü 28 yıl civarı sürer. Ortalama ile 56-60 yaş arasında ise kişiliğinizdeki baskın bazı nitelikler kısmen azalmaya başlar. Siz yükselen burcunuz ile beraber duygusallaşmaya başlayan karakteriniz ile birlikte başta güneş burcunuz ve sonrada yükselen burcunuzun etkisini göstermeye devam edersiniz.
60 yaştan sonra, 74 yaşına kadar, yaşlılık öncesi dediğimiz geçiş döneminde kişiden kişiye değişmek ile beraber güneş burcunuz yükselen burcunuza göre daha güçlenir. 74 yaştan ölümünüze kadar olan dönemde de çocukluğunuzda sizi etkileyen (0-7 yaş arasında) ay burcunuzun etkisi daha da baskınlaşmaya başlar. Yaşlı insanların çocuksu ve duygusal olmasının ana sebebi budur.
84 yaştan itibaren ay burcu daha da güçlenir. Yaşlılık iyiden iyiye kendini hissettirir.
Psikolojik gelişimimiz, döngülerimiz ile astrolojik eş zamanlılıklar tablosu
0 7 yaş / Bebeklik dönemi .. Ana etkileyen yapı; Ay / Anneden gelen otonom davranışlar, anne çocuk ilişkisi.
7-14 yaş / Öz burcun, güneş burcunun kuvvetlenmeye başlaması / Güneşin etkisi.
14 yaş / İlk Satürn karşıtlığı / Doğum haritasındaki Satürn ile göksel Satürn’ün gökyüzündeki ilk karşıt hareketi / Kişinin kendini topluma sosyal olarak ifade etme çabaları / Cinsel olgunluğa giriş / Ergenlik bunalımları / Yükselen burcun etkisinin baskın görülmeye başlaması.
21 yaş / Güneş burcunun tüm hayatı kapsaması. Yükselen burcun hareket ve davranışları kontrol etmesi / Kişilik öz burç ile harekete geçerken, dış dünyaya gösterdiğimiz kabuğumuzun yükselen burç tarafından şekillendirilmesi / Burada psikolojik tabanlı astrolojide çok önemli olan ilk büyük Satürn trinesi görülür /
21- 23 yaş / Üniversitenin bittiği, kişiliğin gençlik dediğimiz dönemde kendini gösterdiği, hayata mesleğe, sosyal ilişkilere ve yeni deneyimlere atıldığı dönemdir.
28 yaş / Kişiden kişiye değişmek ile beraber, 28-30 yaş arasında kendini gösterir. Satürn Satürn kavuşumu ile beraber kişiliğin kariyer edinmesi, evlilik döngüsüne girmesi, aile kurması ve öz burç özelliklerinin kişilikte azalarak yükselen burcun, yani hayatta gösterdiği imajının, dış göstergelerin hakim olduğu bir döneme girmesi ile temsil edilir. Ortalama 30 yıl süren bu dönem, seçimlerimizi, çocuklarımızı, ailemizi ve ürettiğimiz değerleri temsil eder.
Tabii süre gelen zaman içinde, Satürn geçişleri, 35 yaş, ilk Uranüs Uranüs karşıtlığı 40-42 orta yaş bunalımları, küçük Satürn döngüsü 55 yaş andropoz ve menopoz.. Bunlar da psikolojik tabanlı astrolojideki eş zamanlılıklardır. Bu sebeple 30 yaş ve üstü olan bireyler, aylık ve günlük burç yorumlarında öz burçları ile beraber yükselen burçlarını da çok dikkatli okumalıdırlar. 40 yaştan sonra yükselen burç etkisinin % 70’e-30 öz burca göre daha baskın olduğunu bilmelidirler. Tabii ki güneşin progress hareketleri, ilerletilmiş horoskoplardaki değişimler, düğüm ve tutulma hareketleri ile beraber her insanda bu süreç çok daha farklı işleyebilir. Bu bilgiler genel ortalama içindir. Kişinin haritasındaki açısal değişimler, farklı konumlanmalar, elbette ikiz kardeşler arasında nasıl farklı tabiatlar yaratıyorsa, insanlar arasında hem kişilikte hem de onun işleyiş şeklinde değişim yaratacaktır.
Astrolog : Oğuzhan Ceyhan
Kaynak : Ntvmsnbc
Henüz yorum yapılmamış.