Venüs Kadını

Site Rengi

Saç dökülmesinde bitkisel tedaviler revaşta

17.05.2018
1.522
Saç dökülmesinde bitkisel tedaviler revaşta

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) ev sahipliğinde düzenlenen İkinci Uluslararası Tıp Öğrenci Kongresi’nde Hacettepe Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Akyol, “Türkiye’de Güncel Fitoterapi Uygulamaları” başlıklı sunum yaptı. 
Hacettepe Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Akyol, Türkiye’de bitkisel ilaçların en çok saç dökülmesine çare olarak kullanıldığını belirtti.
Prof. Dr. Ömer Akyol, hekimlerin bitkisel ilaçlarla ilgili kafa karışıklıklarının olduğunu belirterek, “En çok duyduğumuz şey bunların karaciğer enzimlerini yükseltmesi. Böbrekten doğrudan atılmıyorsa karaciğer enzimlerini yükseltmeyen tek bir ilaç yok. Gıda Tarım Bakanlığı içinde yüzlerce uzman var. Onların görevlerinden biri zararlı ve yararlı bitki sınıflamasını yapmak. Bir firma bitkisel üretim yapacağı zaman Bakanlığa müracaat ediyor. Zararlı bitki varsa zaten ona izin verilmiyor. Resmi olarak piyasaya çıkmış Bakanlık izni verilmiş bitkisel ilaçlarda zararlı bir madde yoktur. Artık Sağlık Bakanlığı da devrede bazı kurullar oluşturuldu. Zamanı gelince hepsi kontrol altına alınacak” diye konuştu.
Hekimin bitkisel tedavi uygulamalarını bilmek zorunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Akyol, “Hastaya faydası, Türkiye ekonomisine faydası ve düzgün ürünler kullanmamız için bu şart. Bu konuda bilinçli olup hastayı bilgilendirmesi gerekiyor. Eğer hekim karşıysa buna, o durumda hasta kullandığı bitkileri söylemiyor. Hekim karşı olmadığını hissettirmeli, hasta da kullandığı bitkileri söylemeli. Hekim de onu doğru yönlendirmeli, ‘o bitkiyi kullanma şunlarla etkileşip sana zararı olabilir’ diyebilmeli” ifadesini kullandı.


Hiçbir ilaç formülünün birinin rüyasında görerek sabah kalkmasıyla ortaya çıkmadığına vurgu yapan Prof.Dr. Akyol, şunları kaydetti:
“Bunların hepsinin başlangıcı bitkilerdir. Bitkiler düşman değildir. Aspirinin ham maddesi söğüt ağacının kabuğundan üretilir. Kimyasal olarak ürettiğinizle doğal olanın bir farkı yok. Şartlı bakmamak gerekir. Bitkiler gerçekten etkili. Kardiyolojide alıç ve oğul otu kullanılıyor. Bilimsel olarak bunlarla ilgili birçok araştırma var. Diyabette mersin, çörek otu, yoğun şekilde kullanılmakta. KBB’de ekinezya kullanılıyor. Ürolojide ginseng, arı sütü, havlıcan, kanserde zakkum. Psikiyatride kedi otu kökü yoğun olarak kullanılıyor.” 
Prof.Dr. Akyol, Türk kimyasal ilaçlarının yarısının doğal kökenli ham maddelerin sentetik olarak üretilmesiyle elde edildiğini belirterek, “Yüzde 25′i doğrudan bitkilerden elde ediliyor. Halen dünyada 120′den fazla etken maddesi bitki olan ilaç üretilmekte” bilgisini verdi.

Etiketler:

Yorumlar
  1. Sümeyra dedi ki:

    Hemen hemen tüm kadınların yaşadığı isyan ettiği bi sorun kesinlikle önerilere uyulmalı

  2. Ayşegül dedi ki:

    Doğaya dönmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyor sanki